Şahsi Cezasızlık Sebepleri
Şahsi cezasızlık bir kişinin yaşadığı şiddet olaylarından sorumlu olmaması ya da davranışlarından dolayı cezalandırılmamasıdır. Şahsi cezasızlık sebepleri, çoğu zaman bir kişinin kötü davranışının meşru olarak kabul edilmesi, özgürlüklerinin kısıtlanması veya hukuki düzenlemelerin yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.
Hukuki Koruma
İnsan hakları konusunda uzmanlaşmış çeşitli kuruluşlar, hukuki koruma düzenlemelerinin yetersiz veya mevcut hukuki mevzuatın haklarını korumaya yeterli olmadığını iddia etmektedir. Bazı durumlarda, bu mevzuatlar zaten mevcut olsa bile, yerel hükümetler tarafından uygulanmıyor veya caydırıcı cezaların uygulanmasını engelliyor olabilir. Ayrıca, ülkelerin hukuki sistemlerinde zorunlu cezaların uygulanması, bazı durumlarda, kişilerin haklarını korumak için yeterli olmamaktadır.
Kötü Davranışın Meşrulaştırılması
Kötü davranışların meşru olarak kabul edilmesi, aynı zamanda, mevcut düzenlemelerin değiştirilmesini gerektirebilir. Bu, mevcut hukuki koruma düzenlemelerinin yetersizliğinden kaynaklanabilir. Örneğin, kadına şiddetin meşru kabul edilmesi, mevcut cezai düzenlemelerin değiştirilmesini gerektirebilir.
Özgürlüklerin Kısıtlanması
Bazı durumlarda, kişilerin özgürlükleri, özellikle de açık ifade, toplanma veya basın özgürlüğü gibi temel insan haklarının kısıtlanması, kişilerin haklarını koruyamamasına neden olabilir. Bu, hükümetlerin hukuki düzenlemeleri konusunda yetersizliğinden kaynaklanabilir.
Hukuki Düzenlemelerin Yetersizliği
Hükümetlerin hukuki düzenlemeler konusunda yetersizliği, özel olarak korunması gereken kişileri koruyamamasına neden olabilir. Örneğin, yaşlılar, çocuklar, kadınlar ve bazı azınlık grupları, hukuki düzenlemelerin yetersizliğinden kaynaklanan haklarını korumakta yetersiz kalabilirler.
Sonuç
Şahsi cezasızlık sebepleri, çoğu zaman hukuki düzenlemelerin yetersizliğinden, kötü davranışın meşru olarak kabul edilmesinden, özgürlüklerin kısıtlanmasından veya hükümetlerin hukuki düzenlemeleri konusunda yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Ancak, bunların hepsi de, kişilerin haklarını korumak için yeterli olmayabilir. Bu nedenle, korunması gereken kişilerin haklarını korumak için, çok daha güçlü hukuki düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir.